Fuhuş lobisi sınır tanımıyor. LGBTIQ+ derken, buna P yani Pedofili de eklendi. Sıra geldi “E”ye, yani Ensest ilişkiye. Bunun Türkçesi “Aile içi, sınırsız çapraz ilişkiler”. Yani LGBTIQPE+ oldu. Madem “Türkçe” kullanacağız, ben de bu “pozitif ayırımcılığa tabi” işlerin Türkçesi ne diye araştırdım. Malum, bunlar birilerinin “Onur”u! O “Onur sahibleri”(!) bayram yapıyor olmalılar; International Foundation of Gender Education (IFGE) kuruldu. IFGE, cinsiyet değiştirme ve karşı cinsin giysilerini giyme, onların hayatın her alanında var olmalarını ve onların daha görünür olmaları ve hayatlarını kolaylaştırma konularına eğilen bir eğitim ve yardım kuruluşudur.

Yani, işleri güçleri “Fuhşiyat”ı meşrulaştırmak. Google, Fuhşiyatı “Müstehcenlik” diye çeviriyor. Kürtçesi Fuhişe. İngilizce prostitution. Fuhşiyad; Osmanlıca’da “Çirkin işler, günahlar. Çok çirkin, aşağılık, helâl olmayan işler; Dinen yasaklanan ve haram sayılan davranışlar. Çirkin, ayıp şeyler, sözler” anlamına geliyor. LGBT deyince kim ne anlıyor. Biz “yerli” ve “milli” olanı kullanalım derseniz işler karışıyor o zaman da!. Türkçede, “Kevaşe”, “Fahişe, kaltak, sürtük” anlamına gelen bir kelimedir. Ayrıca kötü yola düşmüş kadınlara söylenen bir sözdür. Durmadan konu komşu, sokak gezen, evinde pek durmayan, “Sürtük”, sürtüp duran (kadın).ad, sürekli eş değiştiren, sadakattan uzak herkesle takılan,bayağı kadın, oros(..). Zilli adı kötüye çıkmış, gürültücü, edepsiz, şirret kadın. “Zenne”var bir de kadın elbisesi giymiş, kadın gibi davranan erkek. Oros(..) kelimesinin tanımı TDK’da “Hayat kadını” ve “Kolay elde edilen, düşük ahlaklı kadın” olarak geçiyor. Kaltak iffetsiz, namuzssuz kadın.

Mesela, Kemal Tahir Oros(..)’yu şöyle tanımlar: Oros(..)’nun erkeği dişisi olmaz. Oros(..)luk şudur: “Söz verip tutmamak, borcunu inkar etmek, birini casuslamak, arkadan adam vurmak, kendinden zayıfı ezmek, hatta korkmak bile yerine göre oros(..)luktur”. Kepaze ‘niteliksiz, değersiz, utanmaz, rezil, gülünç’, Rezil utanılacak davranışları olan, aşağılık, alçak, bayağı. Rüsva, Rezil, maskara, ayıpları ortaya çıkarılmış.. Haltetmek - uygunsuz bir söz söylemek, uygunsuz davranmak, uygunsuz bir iş yapmak bu çerçevede kullanılan kelimeler.

Konu ile ilgili bir akademik makalede şu açıklamalara yer verilir: Kur’an-ı Kerim’de (FHŞ) kökünden gelen 25 yerde bu sözcük ve türevIeri kullanılır. Bu ifade bir sözün veya bir çirkin, kötü ya da kaba ifade etmek için kullanılır. Her türlü aşırılık da bu kelime ile ifade edilir. Özel anlamda “zina” “El Fahişe” şeklinde de kullanılır. “Hakka ve ölçüye uymayan her şey Fahşa” olarak nitelendirilir.

Cimrilik ve aşırı pahalı fiyatlandırma da Fahşa’nın etimolojik türevleri arasındadır. Yani, en genel anlamda “Haddi aşmak”dır. Her türlü “Gayri meşru” yani hukuka uygun olmayan / Şeriata uygun olmayan, meşruiyetini kaybetmiş olan her şey Fahşa’nın kapsamı içindedir. “Edepsizlik, ahlaksızlık, kaba ve çirkin” olan her şey, ki zina da bu çerçevede değerlendirilir. (Talak 1, Ahzab 30, İsra 32). Zina yapana “zani” denir. Bu konuda Allah’ın hükmünü bilmek isteyenler ayrıca şu ayetlere baksınlar: Nisa 15-16, 19, 22, 25; Araf 28; Ali İmran 135, Bakara 169; Enam 151; Araf 33; Şura 37; Necm; Yusuf 24; Nahl 90; Nur 21, Neml 54-55; Araf 80-81; Ankebut 28-29; Nur 19. İslam bütün bunları genel anlamda “Fuhşiyat” olarak tanımlar.. İslâm’ın yasakladığı çirkin iş, yüz kızartıcı söz veya davranış. “Fahşâ”; “Dünyada had cezasını, ahirette ise azâbı gerektiren şeydir”. “Şüphesiz müminler arasında fuhşiyâtın yayılmasını savunanlar için dünyada rezillik ve ahirette çok acıklı bir azâb vardır...” (en-Nûr, 24/19). “İbne”, “Oğlan” edilgen; erkeğe denir. Pezevenklik veya muhabbet tellallığı, para karşılığı müşterilere cinsel ilişki için seks işçisi sağlama işidir. Bu eylemi gerçekleştiren kişiye “Pezevenk”, “oğraş” veya “muhabbet tellalı” denir Azericede “yol arkadaşı” demektir. “Fahişe” kelimesi, Arapçada “azgın” ya da “utanmaz” anlamına gelen (faḥişa) kelimesinden türetilmiştir. Türkçede ilk olarak Enderunlu Vasıf’ın Divan edebiyatında kullanılmıştır. Fahişeler için Farsça (rospī)’den türeyen “oros(..)” sözcüğü gibi argo kelimeler de kullanılır.  Sözcüğün ikinci anlamı olan “taşkınlık ve aşırı davranış”tır. “Deyyus” karısının ya da kendisine çok yakın bir kadının namussuzluğuna, erkeklerle düşüp kalkmasına göz yuman, aldırmayan kimse anlamında kullanılır.”

Tamam bu kelimeleri öyle ulu orta kullanmayalım da “Pedofili, Ensest, Nekrofili, Zoofili, Pandasex, Queer, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender ve İnterseks, Travesti, Aseksüel, Homoseksüel” derken ne yapalım. Durum ortada; bu kelimeleri kullanırken utanmıyoruz, yüzümüz kızarmıyor, “edeb” ve “haya” açısından bakmıyoruz bunlara. Dizi filmler, oyunlar, çizgi filmler, şarkılar, media, akademya bunları anlatıyor. Binlerce “Toplumsal cinsiyet” üzerine “bilimsel makale” var. Bakın bakalım neden söz ediyorlar. LGBT’den söz ederken yüzümüzün kızarmamasının tek sebebi “bu Fuhşiyat ve türevleri”nin İngilizce olmasından değil. Aslında bir algı operasyonu ile algılarımızla oynadılar. Refleks veremiyoruz. LGBT+ pozitif ayırımcılığa tabi, birilerinin “Onur” duyduğu bir şey. Sağcı, solcu, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, milliyetçi, liberal bir şey fark etmiyor. “Onur yürüyüşü” yapıyorlar ve “Utanma” diye pankart açıyorlar. Bunları eleştiriyorsunuz hakkınızda davalar açılıyor, mesleki bir dernekten ihraç ediliyorsunuz. Hatta bunları hedef alıyorsunuz, hakkınızda suç duyurusunda bulunanlar İstanbul sözleşmesi paketi içinde bu yanlışın temsilcilerini savunur duruma düşebiliyorlar. 

Hem de bunu yapanlar sizin çevrenizden birileri olabiliyor. 

 

Bir başkadır benim memleketim. 

Bu paradoks karşısında aslında “bu ifridden sualin kılını çekmez akıl”. Evet birileri artık beynimizi ve kalbimizi hedef alıyor. Ve bu konuda yeterli duyarlılığa sahip olmadığımız da ortada. Duyarlılık gösterenlere karşı da nasıl tepki verildiğini görüyorsunuz. 

 

Hangi partiden olursanız olun, siyasi partilerin hemen hemen hepsi İstanbul sözleşmesini savunuyor. 

LGBT’lilerin ve onların destekçilerinin oyları, bizim oylarımızdan daha değerli görülüyor sanki.  

Biz kaç kişi kaldık bilmiyorum. İstanbul sözleşmesini destekleyenler, bizden daha fazla oya sahipmiş. 

Birileri, onun için “İS maskesi” takmış İS 2020’de. Sahi bir kamuoyu şirketi halka sorsa, “Homoseksüel bir damat, Lezbiyen bir gelin, Biseksüel bir torun ister mi! Hanımınızın ya da kızınızın, oğlunuzun cinsel yönelim, tercih ve deneyimine ne dersiniz” diye. 

Sahi alacakları cevap ne olurdu? 

 

Neyse bu günlük de bu kadar. Selâm ve dua ile.

Okumaya devam edin
Yorumlar (0)